Platon'un mağara alegorisi ve hayat.. Zincirlendiğimiz mağaradan hayatımızı geri almanın ve gerçeğimizi yaratmanın vakti gelmedi mi?
Düşünün, nedir hayatın ve bilginin anlamı. Terimden tanıma, Tanımdan anlama yolculuk ederken mecazlar arasında tutsak kaldıysanız, nasıl bilebiliriz gerçeğin gölgesini..
Sadece bir fikir değil...
Platon'un Devlet adlı eserinde yaptığı benzetme olan Mağara Alegorisi, gerçek ve gerçeklik algısının dışından gelen Aydınlığa karşı insan davranışına ve Filozofların yaşadıkları zorluğa güzel bir örnektir.
Bilim, Sanat, Felsefe ve Yaşama dair yazılarımla 'Yol' da birlikte ilerlerken sorular sormak ve cevaplar aramak, mağaramdan çıkarken gerçeğimi yaratmak, bu sitenin ve paylaşımlarımın asıl amacı olacak...
Kitaptan bir başlangıç yazısıyla 'Mağara'mdan ilk adımı atıyorum
Hazırlık aşamasında olan ve en yakın zamanda sizlerin beğenisine sunmak istediğim kitabımdan ufak bir paragraf ile bu web sitesine ve siz değerli misafirlerime merhaba demek istiyorum. Hoş geldiniz..
Ufak bir deniz,
Yazmak. Tıpkı küçüklüğüm gibi..
Bir zamanlar yakın olanlar şimdi çok uzak, sahi yarınlar ne kadar uzak ya da ne kadar yakınlaşırsan uzar bu yarınlar. Bir yazı gibi hayatın silueti, yazmak yaşam, yaşam yazmak gibi. Ayakkabılarım henüz ufacıkken yaşadığım hayatın kalbime uzaklığı, şimdi fikrimi, benliğimi kendime yakınlaştıran güç sanki. Kendime yakınlaşırken uzaklaştığım küçük hayatım, küçüklüğüm, seni ne özledim, ne de sensiz kalabildim. Nefes verdim, nefes oldum, can verdim can oldum, seni feda ettim, ben oldum. Yine de senden uzağa büyüyemedim. Senden uzağa varamadım, yakınına yakınlaşamadım. Mesafeler, sözler, göz yaşları yıkadı ruhumu, altından senin rengin çıktı her fırça darbesinin ardından hayat tablosunda, sana büyüdüm, kendime küçüldüm.
Ve bu kitaptaki her şey,
kimisi için gerçekleşti, kimisinin gerçeğiydi ve kimisi için gerçek olacak...